Arjantin, kıtanın güneyinde gezilecek harika bir ülke! Latin rüzgarlarını damarlarınızda hissedeceksiniz. Güney amerika kıtasında yer alan Türkiyeye vize uygulayan tek bir ülke var oda Peru. Brezilya, Bolivya, Şili, Paraguay ve Uruguay onun komşuları. Güzel bir ülke Arjantin, çok uzun bir sahil şeridine sahip olması uçsuz bucaksız plajlarıda beraberinde getiriyor. Tabi bu da sayısız turisti ülkeye çekiyor. Arjantin turizm yönünden gelişmiş bir ülke.
Atlas okyanusuna yaklaşık 5 bin km kıyısı olan bir ülkeden bahsediyoruz, nasıl gezilmesin, nasıl yüzülmesin! Dimi ama... And dağlarıyla, okyanusun arasında zengin kaynaklara sahip eski bir İspanyol sömürgesi. Nüfusun büyük bir bölümü katolik, 1800 lü yıllarda bağımsızlıklarına kavuşmuşlar. Arjantin düz ovalara sahip bir ülke her ne kadar dağ ile okyanus arasında olsa da geniş düzlükleri var.
Arjantin trafiği tüm büyük şehirlerin trafiğine benziyor. Sabah trafiği oldukça hareketli olan bir yer. İşine okuluna yetişmeye çalışan insanlarla dolu caddeler. Bu yönden ah istanbul dedirtiyor bizlere...
Dünyaca ünlü futbolcular yetiştiren yetiştirmeye de devam eden Arjantini anlatıyoruz size! Maradonasıyla Messisiyle dünya da her yerde bilinen tanınan bir ülke, Arjantin. Ama onun adını bilmekle her şey bitmiyor. Arjantin bizlere Avrupayı hatırlatıyor. Ülkenin devlet başkanının binası, meclis binası tuhaf ki etrafında neredeyse hiç güvenlik yok. Ankara'nın halini düşününce ahh çekiyoruz...
Caddeler insan kaynıyor Arjantinde, Palermo parkı başkentin en merkezi parklarından birisi, park tam ana baba gününü andırıyor bizlere güneşli bir günde. Bisiklete binenler, İstanbuldan adalardan aklımızda kalan faytonlara binenler bize memleketi hatırlatıyor... Bağımsızlıklarına çok önem veren bu ülkede her yerde bir bağımsızlık anıtı görmeniz muhtemel. Park ta gezdikçe insan akınının arasında bulabilirsiniz kendinizi, yeşil çimlerin üzerine yatıp güneşlenenler pekte yabancı gelmiyor hani... Koşanlar, dinlenenler, sohbet edenler, çimlerde uyuyanlar ahh be diyorum... Tabi bize yorulmak yok gezmeye devam ediyoruz.
Parkın göbeğinde bir yapay göl var, burada az bir ücrete pedalli teknelerden kiralayabiliyorsunuz. Tavsiye ederim çok güzel oluyor. Akşam üzerine kadar parkta kalırsanız eğer, canlı müzikle karşılaşabilirsiniz. Latin müziği dedikleri bu olsa gerek.
Futbola çok düşkün bir millet olan Arjantinlilerin bir sahasına denk geliyoruz. Boca takımının antremanını izliyoruz. Dünyaca ünlü yıldızlar bu takımda yer alıyor. Gerçekten keyifli oluyor her ne kadar takımdakilerin isimlerini bilmesekte... Bu arada ünlü bir futbolcu olan Maradona da bu takımdan yetişmeymiş, vay be diyoruz. Turistlere de açık olan stada giriyoruz söylenene göre 58 binlik bir stad turistler nedense çok sık ziyaret ediyorlar bizimle birlikte bir kaç gurup daha sahaya giriyor gezmek için...
La plata nehri çok geniş bir nehir. Uçsuz bucaksız kimse söylemese göl sanabilirsiniz. Diğer ucunu göremiyorsunuz ve mevsimdenmidir bilinmez nehrin suları aşırı çamurlu. Okyanustan gelen gemiler bu nehirden geçebiliyormuş. Nehrin etrafında pek yerleşim alanı yok tek tük turistlere yönelik yerleri görebilirsiniz.
Yeniden şehir merkezine dönüyoruz, bu ülkede ne kadar çok bisiklete binen var diyesim geliyor. Her yerde bir bisikletliyi görebiliyorsunuz. Malesef ki gittiğimiz günde bir yürüyüşe denk geliyoruz. Siyasi bir sebepten dolayı sanırım. Bilirsiniz ki Arjantin ekonomisi gittikçe kötüye gidiyor. Bu sebepte sık sık siyasi yıkımların yaşandığı bir ülke burası.
Sokaktaki göstericiler bandoyu andıran birşeylere vurarak seslerini çıkarmaya çalışıyorlar. Bir yanda büyük bir top benzeri bir şeyi yuvarlayanları görüyoruz. Yaklaşık 2 metre çapında büyük bir cisim ama ne olduğunu anlayamadık. Gece olmasına rağmen yürüyüşleri hala bitmiyor bu da bizim gezimize bir sekte vursa da bizde kendimizi yürüyüşün içine atıyoruz mecburen. Gece 12 olmasına rağmen tabak kaşık sesleri dinlemeye devam ediyoruz. Umarım siz de böyle bir şeyle karşı karşıya kalmazsınız. Olumsuz bir olay olmasa da rahatça gezmemiz biraz zora düştü diyebiliriz...
Buenos Aires'i güney ve kuzey diye ayırdıklarını öğreniyoruz. Meğerse güneyinde fakirler, kuzeyinde zenginler yaşıyormuş. Ayrımcılığın daniskası diyebiliriz. Ha gerçi bizde yokmu zengin mahalleleri, semtleri var. Neyse susalım... :)
Göçmenlerin yerleştiği güney bölgesinde biraz gezintiye çıkıyoruz. Çok farklı bir havası var gerçekten, en fazla bir kaç katlı binalardan oluşuyor bölge. Ama tamamen turistik bir görünüm kazandırmışlar. Normal boyalı bir ev görmeniz mümkün değil. Tabi ki bu da turistlerin ilgisini çekiyor bolca turist bu bölgeyi geziyorlar.
Bir parkta gezerken köpek çobanına rastlıyoruz. İlk defa gördüğümüz bu manzara bizi çok şaşırtıyor. 14 tane köpeğe bakan Victor adlı çoban, bu köpeklerin hepsini yanında gezdiriyor. Köpeği olan ve çalışanlar vakit ayıramadıkları için böyle çobanlara para vererek onların köpeklerini gezdirmesini sağlıyorlar. Bazı köpek sahipleri sabah verip öğle, bazılarıda öğle verip akşam alıyorlarmış. Bu iş burada bir meslekmiş. Günde toplam 30 civarında köpeğe baktığını söylüyor 10 yıldır da köpek çobanlığı yapıyormuş. Arjantinde bu işle ilgili kanun bile varmış, 8 köpege kadar gezdirmelerine izin veriliyormuş. Ayrıca pisliklerini de toplamak zorundalarmış. Parkta biraz daha dolaştıktan sonra başka köpek çobanlarına da rastlıyoruz... Bir kadın çobana rastlıyoruz, diğerlerine göre daha küçük minik köpeklere bakıyor bu hanfendi. Köpekler Arjantinde aileden bir fert sayılıyormuş, bunlarla ilgili bir çok yasa varmış. Bunları öğrendikten sonra oradan uzaklaşıyoruz...
Turistlere yönelik gösterilerin yapıldığı bir meydana gidiyoruz. 4 ayrı grup halinde koşturan atlar var burada. Her grupta lider bir at var, bu lider atlara bir çan takılmış. İlginçtir atlar kendi lider atlarının boynundaki çan sesini tanıyor ve onu takip ediyorlar. Atların bu çan seslerini karıştırmamaları bizleri şaşırtıyor. Lider at nereye giderse onlar da onu takip ediyor ve durduklarında da dümdüz sıraya giriyorlar, gerçekten çok hoş mükemmel bir gösteri izliyoruz.
İkinci gösteri de ise at üzerinde koşturan bir adam var. Bu gösteriden pek bir şey anlamasamda elinde ki çubuğu bir halkaya geçirmeye çalışıyorlar. Halka diyoruz ama halka yüzük kadar falan. Bir kaç denemeden sonra yaşlı adam halkaya geçiriyor elindeki çubuğu. Gece içkiyi biraz fazla kaçırmış sanırım ilk denemeleri başarısızdı. :)
Gösteriden sonra güzel bir latin müziğini dinlemeye koyuluyoruz. Dansçıların ayakkabılarını vurarak çıkardığı ritimli sesler gerçekten harika oluyor. Turistler yerlerinde duramayıp kendilerine oynamaya başlıyorlar. Her şey bir film gibi sanki. Ellerinde ayrıca sert bir ip tarzı birşeyleri hızlıca çevirerek onunla da senkronize sesler çıkartıyorlar. Arjantinin parası diğer ülkelere göre daha az kıymetli olduğu için burada gezmek gerçekten çok ucuz. Gezilecek yerleri bir liste halinde sunmadık çünkü, gittiğinizde mutlaka birileri yanınıza gelip rehberlik teklif edecektir, bir gurupla gezmezseniz zaten her yeri gezemezsiniz...
Kelimeler: arjantin gezilecek yerler, buenos aires gezilecek yerler
Arjantin Gezilecek Yerler Listesi
Arjantin |
Arjantin trafiği tüm büyük şehirlerin trafiğine benziyor. Sabah trafiği oldukça hareketli olan bir yer. İşine okuluna yetişmeye çalışan insanlarla dolu caddeler. Bu yönden ah istanbul dedirtiyor bizlere...
Dünyaca ünlü futbolcular yetiştiren yetiştirmeye de devam eden Arjantini anlatıyoruz size! Maradonasıyla Messisiyle dünya da her yerde bilinen tanınan bir ülke, Arjantin. Ama onun adını bilmekle her şey bitmiyor. Arjantin bizlere Avrupayı hatırlatıyor. Ülkenin devlet başkanının binası, meclis binası tuhaf ki etrafında neredeyse hiç güvenlik yok. Ankara'nın halini düşününce ahh çekiyoruz...
Caddeler insan kaynıyor Arjantinde, Palermo parkı başkentin en merkezi parklarından birisi, park tam ana baba gününü andırıyor bizlere güneşli bir günde. Bisiklete binenler, İstanbuldan adalardan aklımızda kalan faytonlara binenler bize memleketi hatırlatıyor... Bağımsızlıklarına çok önem veren bu ülkede her yerde bir bağımsızlık anıtı görmeniz muhtemel. Park ta gezdikçe insan akınının arasında bulabilirsiniz kendinizi, yeşil çimlerin üzerine yatıp güneşlenenler pekte yabancı gelmiyor hani... Koşanlar, dinlenenler, sohbet edenler, çimlerde uyuyanlar ahh be diyorum... Tabi bize yorulmak yok gezmeye devam ediyoruz.
Parkın göbeğinde bir yapay göl var, burada az bir ücrete pedalli teknelerden kiralayabiliyorsunuz. Tavsiye ederim çok güzel oluyor. Akşam üzerine kadar parkta kalırsanız eğer, canlı müzikle karşılaşabilirsiniz. Latin müziği dedikleri bu olsa gerek.
Futbola çok düşkün bir millet olan Arjantinlilerin bir sahasına denk geliyoruz. Boca takımının antremanını izliyoruz. Dünyaca ünlü yıldızlar bu takımda yer alıyor. Gerçekten keyifli oluyor her ne kadar takımdakilerin isimlerini bilmesekte... Bu arada ünlü bir futbolcu olan Maradona da bu takımdan yetişmeymiş, vay be diyoruz. Turistlere de açık olan stada giriyoruz söylenene göre 58 binlik bir stad turistler nedense çok sık ziyaret ediyorlar bizimle birlikte bir kaç gurup daha sahaya giriyor gezmek için...
La Plata |
Yeniden şehir merkezine dönüyoruz, bu ülkede ne kadar çok bisiklete binen var diyesim geliyor. Her yerde bir bisikletliyi görebiliyorsunuz. Malesef ki gittiğimiz günde bir yürüyüşe denk geliyoruz. Siyasi bir sebepten dolayı sanırım. Bilirsiniz ki Arjantin ekonomisi gittikçe kötüye gidiyor. Bu sebepte sık sık siyasi yıkımların yaşandığı bir ülke burası.
Sokaktaki göstericiler bandoyu andıran birşeylere vurarak seslerini çıkarmaya çalışıyorlar. Bir yanda büyük bir top benzeri bir şeyi yuvarlayanları görüyoruz. Yaklaşık 2 metre çapında büyük bir cisim ama ne olduğunu anlayamadık. Gece olmasına rağmen yürüyüşleri hala bitmiyor bu da bizim gezimize bir sekte vursa da bizde kendimizi yürüyüşün içine atıyoruz mecburen. Gece 12 olmasına rağmen tabak kaşık sesleri dinlemeye devam ediyoruz. Umarım siz de böyle bir şeyle karşı karşıya kalmazsınız. Olumsuz bir olay olmasa da rahatça gezmemiz biraz zora düştü diyebiliriz...
Buenos Aires'i güney ve kuzey diye ayırdıklarını öğreniyoruz. Meğerse güneyinde fakirler, kuzeyinde zenginler yaşıyormuş. Ayrımcılığın daniskası diyebiliriz. Ha gerçi bizde yokmu zengin mahalleleri, semtleri var. Neyse susalım... :)
Göçmenlerin yerleştiği güney bölgesinde biraz gezintiye çıkıyoruz. Çok farklı bir havası var gerçekten, en fazla bir kaç katlı binalardan oluşuyor bölge. Ama tamamen turistik bir görünüm kazandırmışlar. Normal boyalı bir ev görmeniz mümkün değil. Tabi ki bu da turistlerin ilgisini çekiyor bolca turist bu bölgeyi geziyorlar.
Bir parkta gezerken köpek çobanına rastlıyoruz. İlk defa gördüğümüz bu manzara bizi çok şaşırtıyor. 14 tane köpeğe bakan Victor adlı çoban, bu köpeklerin hepsini yanında gezdiriyor. Köpeği olan ve çalışanlar vakit ayıramadıkları için böyle çobanlara para vererek onların köpeklerini gezdirmesini sağlıyorlar. Bazı köpek sahipleri sabah verip öğle, bazılarıda öğle verip akşam alıyorlarmış. Bu iş burada bir meslekmiş. Günde toplam 30 civarında köpeğe baktığını söylüyor 10 yıldır da köpek çobanlığı yapıyormuş. Arjantinde bu işle ilgili kanun bile varmış, 8 köpege kadar gezdirmelerine izin veriliyormuş. Ayrıca pisliklerini de toplamak zorundalarmış. Parkta biraz daha dolaştıktan sonra başka köpek çobanlarına da rastlıyoruz... Bir kadın çobana rastlıyoruz, diğerlerine göre daha küçük minik köpeklere bakıyor bu hanfendi. Köpekler Arjantinde aileden bir fert sayılıyormuş, bunlarla ilgili bir çok yasa varmış. Bunları öğrendikten sonra oradan uzaklaşıyoruz...
Turistlere yönelik gösterilerin yapıldığı bir meydana gidiyoruz. 4 ayrı grup halinde koşturan atlar var burada. Her grupta lider bir at var, bu lider atlara bir çan takılmış. İlginçtir atlar kendi lider atlarının boynundaki çan sesini tanıyor ve onu takip ediyorlar. Atların bu çan seslerini karıştırmamaları bizleri şaşırtıyor. Lider at nereye giderse onlar da onu takip ediyor ve durduklarında da dümdüz sıraya giriyorlar, gerçekten çok hoş mükemmel bir gösteri izliyoruz.
İkinci gösteri de ise at üzerinde koşturan bir adam var. Bu gösteriden pek bir şey anlamasamda elinde ki çubuğu bir halkaya geçirmeye çalışıyorlar. Halka diyoruz ama halka yüzük kadar falan. Bir kaç denemeden sonra yaşlı adam halkaya geçiriyor elindeki çubuğu. Gece içkiyi biraz fazla kaçırmış sanırım ilk denemeleri başarısızdı. :)
Gösteriden sonra güzel bir latin müziğini dinlemeye koyuluyoruz. Dansçıların ayakkabılarını vurarak çıkardığı ritimli sesler gerçekten harika oluyor. Turistler yerlerinde duramayıp kendilerine oynamaya başlıyorlar. Her şey bir film gibi sanki. Ellerinde ayrıca sert bir ip tarzı birşeyleri hızlıca çevirerek onunla da senkronize sesler çıkartıyorlar. Arjantinin parası diğer ülkelere göre daha az kıymetli olduğu için burada gezmek gerçekten çok ucuz. Gezilecek yerleri bir liste halinde sunmadık çünkü, gittiğinizde mutlaka birileri yanınıza gelip rehberlik teklif edecektir, bir gurupla gezmezseniz zaten her yeri gezemezsiniz...
Kelimeler: arjantin gezilecek yerler, buenos aires gezilecek yerler
Arjantin Gezilecek Yerler Listesi
- Igazu Ulusal Parkı
- Buenos Aires şehir turu
- Punto Combo penguen kolonisi
- Puerto Madryn
- Valdes yarım adası
- Puerto Piramides
- Calafate - Moreno Buzulu
- Arjantin gölünde gezinti
- Ushuaia - Tierra Del Fuego Ulusal Parkı
- 18 - 25 Şubat Gualeguaychu Karnavalı