Göreme Gezilecek Yerler

Eskiden faal yanardağlar olan Erciyes ve Hasan Dağı’nın püskürttüğü lav ve küllerden oluşan tüf tabakası Kapadokya’nın doğal oluşumlarının temelini atmış. Tüf tabakası erozyonla aşınarak derin vadileri, kanyonları ve bazalt kayadan şapkaları bulunan peribacalarını oluşturmuş.

Kapadokya günümüzdeki ününü ise kayalara oyulmuş fresklerle süslü kiliselere borçlu. Boyayı emmeyen tüflerin üzerine yapılan freskler canlılığını koruyarak günümüze ulaşmış. Bölgenin en güzel fresklere sahip kiliseleri ise Göreme Vadisi’nde. Her yıl bir milyondan fazla turist Kapadokya’yı ziyaret ediyor, bunların yarısından fazlası Göreme’yi geziyor.

Nevşehir-Göreme yolu üzerindeki Uçhisar, adını birbirine bitişik iki devasa peribacasının içine oyulmuş kalesinden alıyor. 50 metre yüksekliğindeki kalenin zirvesi yörenin en yüksek noktası. Roma döneminden beri oyularak içine birçok sığmak, depo, sarnıç ve mahzen yapılan Uçhisar Kalesi’nin içi turistik bir alışveriş merkezine dönüşmüş. Uzaktan onlarca katlı bir gökdeleni andıran kale biletle gezilebiliyor, hatta merdivenlerle zirvesine kadar çıkılıyor. Erciyes Dağından Kapadokya’nın birbiri ardına sıralanan gizemli vadilerine kadar çevrenin en güzel görüldüğü yer burası.
 
Göreme Gezilecek Yerler 

Uçhisar’dan 3 km kadar ilerleyince Avcılar köyüne (Göreme Kasabası) varılıyor. Bizans döneminde önemli bir yerleşim olduğu bilinen Avcılar (Matiana) ve çevresinde kayalara oyulmuş altı kilise var. Antik dönemde Korama olarak adlandırılan Göreme ise Avcılar’a bağlı ve onun bitişiğinde bulunan bir dini merkez imiş. Kasabanın içinde çok sayıda Roma mezarının varlığı burasının kutsal bir alan olduğunu kanıtlıyor, bu özelliğini Bizans döneminde de sürdüğü, günümüze ulaşmış çok sayıda kilise ve manastırdan anlaşılıyor. Göreme şimdi bir turistik bir kasaba. Kasabanın peribacalarının içine inşa edilmiş otel ya da pansiyonlarının eşi, benzeri yok.

Kasaba merkezine 2 km uzaklıktaki Göreme Vadisi Bizans döneminde kayalara oyulmuş kilise ve manastırlarıyla Kapadokya’nın en önemli dini merkeziydi. Göreme hem doğal dokusu hem de tarihi önemi nedeniyle 1986 yılında Milli Park olarak ilan edilmiş ve UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesine alınmış.

Göreme Açık Hava Müzesi on manastırdan oluşuyor. Açık Hava Müzesi’ne giden yolun üzerinde de birçok kilise ve manastır bulunuyor. Müze girişinin karşındaki Tokalı Kilise Kapadokya’nın en geniş mekana sahip kaya kilisesidir. Kilisenin duvarları boydan boya İsa’nın yaşamının anlatıldığı fresklerle kaplı. Tokalı Kilise’nin arkasındaki tepede, Kılıçlar vadisinin başlangıcında ise bir bölümü yıkılmış durumda olan Theotokos (Kılıçlar) Kilisesi bulunuyor. Açık Hava Müzesi’ne giden yolun üzerindeki El Nazar Vadisinde de 1957 yılında keşfedildiği için Saklı Kilise olarak adlandırılan bir kilise var. Girişi toprak kayması nedeniyle kapanınca, tahribattan kurtulmuş bu sayede freskleri günümüze çok iyi durumda ulaşmış.

Açık Hava Müzesi’ne girildiğinde ilk karşılaşılan yapı Rahibeler Manastırı. Aslında altı-yedi katlı olduğu bilinen Rahibeler Manastırı’nın, yalnızca üç katı gezilebiliyor. Manastırın katlan arasındaki bağlantı tünellerle sağlanmış, tünellerin girişi Kapadokya’daki yer altı kentlerinde olduğu gibi sürgü taşlarıyla kapatılmış. Manastırın birinci katında yemekhane, ikinci katında fresklerle süslü bir şapel, üçüncü katında da geometrik bezemelerin bulunduğu bir kilise var. Rahibeler Manastırı’nın yanında Rahipler Manastırı yer alıyor. Kayalara oyulmuş katları yıkıldığı için yalnızca giriş katındaki birkaç oda gezilebiliyor.

Göreme Gezilecek Yerler Biraz ileride bir mezar şapeli olduğu anlaşılan Hagios Basileos Kilisesi bulunuyor. Duvarları fresklerle süslü bu kilisenin yakınlarında da bir avlunun etrafına dizilen mekânlarıyla Aynalı Manastır yer alıyor. Aynalı Manastır; toplantı salonu olduğu sanılan büyük bir mekân, bir kilise ve mezar odalarından oluşuyor.

Elmalı Manastır adını girişindeki elma ağacından almış. Uzun yıllar boyunca güvercinlik olarak kullanıldığı için bütün girişleri kapatılmış ve böylece freskleri neredeyse hiç tahrip olmadan günümüze ulaşmış. Kilisenin iki ayrı dönemde bezendiği dökülen fresklerinin altından görülen ve kırmızı boyayla yapılmış figüratif bezemelerden anlaşılıyor.
Elmalı Kilise’nin arkasındaki Hagia Barbara Kilisesi’ne taştan yapılmış görünümü vermek için ince kırmızı çizgiler çizilmiş, duvarları geometrik figürler ve hayvan resimleriyle süslenmiş. Biraz ilerideki Hagia Katherina Kilisesi’nin freskleri büyük oranda hasar görmüş.

Yılanlı Kilise ise bir kilise, yemekhane ve diğer mekânlardan oluşan bir manastır. Fresklerden birinde Aziz Georgios at üstünde ejderle savaşırken resmedildiği için, Yılanlı Kilise denilmiş.

Kapadokya’nın en güzel ve etkileyici yapısı Karanlık Kilise. Karanlık Kilise, kilise, yemekhane ve büyük bir avlu etrafında sıralanmış dokuz odadan oluşan iki katlı bir manastır. Küçük penceresi dışında hiç ışık almayan kilise yan karanlık olduğu için Karanlık Kilise olarak adlandırılmış. Gerek az ışık alması, gerekse de geçmişte güvercinlik olarak kullanılması nedeniyle kilisedeki freskler sanki yeni yapılmış gibi canlı ve sapasağlam duruyor. Karanlık Kilise’nin bütün duvarlarını kaplayan olağanüstü güzellikteki freskleri, birçok araştırmacı tarafından Kapadokya resim sanatının doruk noktası olarak kabul ediliyor. Göreme Açıkhava Müzesi’nin en sonunda iki katlı bir manastır olan Çarıklı Kilise yer alıyor. Alt katta büyük bir yemekhane, üst katta da merdivenle çıkılan fresklerle süslü bir kilise var. Yakınlardaki Çavuşin ve Zelve vadileri de Göreme’nin devamı niteliğinde, buralarda da kayalara oyulmuş kilise ve manastırlar var. Zaman ayırıp mutlaka görmek gerek.

NASIL GİDİLİR?
Nevşehir; Ankara'ya 280 km, İstanbul'a 670 km, İzmir'e 750 km uzaklıktadır. Nevşehir'in 15 km doğusundaki Göreme'ye, Nevşehir'den otobüs, minibüs ya da taksiyle ulaşılabilir.

YAPMADAN DÖNME!
Uçhisar Kalesine çıkmadan,
Kayalara oyulmuş evleri görmeden,
Balonla dolaşmadan,
Göreme kiliselerini gezmeden,
Zelve'deki peribacalarını görmeden, DÖNME!

NE YENİR?
Nevşehir yemeklerinde et ve sebze öne çıkıyor.

Prag Gezi Bilgileri

Orta avrupanın en iyi korunmuş tarihi şehri Prag, sizi ortaçağa götürüyor.

Prag, yıl boyunca düzenlenen konser ve festivalleriyle de turistlerin dikkatini çekmektedir. Bale, opera, klasik müzik ve tiyatro etkinlikleriyle bir kültür merkezi olan Prag’ın, sanatseverler için de oldukça doyurucu bir şehir

Prag hakkında bilgiler ziyaretiniz öncesi size oldukça fayda sağlayacaktır.

Çek cumhuriyetin baş şehri Prag şehrine yapacağınız yurt dışı tatil esnasındaGörülmesi gereken tarihi mekanlar, ne yenir, nerede eğlenilir, çek birası ve daha bir çok bilgi...

Antalya havalimanından Kemer otellerine ulaşım

Kemer bölgesi, tatilcilerin hemen ilk aklında gelen, antalya ilinin en bilinen turistik ilçesidir.

Dünya turizm sektöründe, çok önemli bir yere sahiptir.Özellikle Alman ve Rus turistlerin gözde uğrak yerlerinin başında gelir.

Her türlü tatil taleplerini, sunduğu hizmetler ve otel çeşitliliği ile karşılamaktadır.

Konaklayacağınız oteli kemer de seçtiyseniz ve otelinize ulaşım arıyorsanız; SunShuttle turizm taşıma şirketi bu hizmeti size sağlayabilir.

Antalya havaalanından, kemer otellerine transfer hizmeti için sitemizi ziyaret edebilir ve online olarak rezervasyon yapabilirsiniz.

Phuket Tayland

Sanırız, Tayland denince ilk akla gelen yer Phuket,
Hatta, denelebilirki, önce phuket akla geliyor sonra Tayland.

Biraz phuket e deyinelim istiyoruz.Rüya şehir.. olarak biliniyor.
Hayat o kadar özgür ki, kimse kimseyle uğraşmıyor.

Özellikle batılı turistler adaya akın ediyor.

Phuket hakkında detaylı bilgiyi şu siteden bulabilirsiniz .
www.taylandgezirehberi.com

Gizli Cennet Phuket

Konya

Medeniyetler şehri Konyada gezilecek yerler yazı dizimizde size Konya güzelliklerini anlatmaya çalışacağım.  Öncelikle kısaca tarihi ile başlayıp, daha sonra güzel yerlerini size anlatacağım. Konyada ve çevresinde yerleşik düzen Prehistorik çağdan başlar, sırasıyla Neolitik, Kalkolitik, Erken Bronz; Hitit, Frigler, Lidyalılar, Romalılar, Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Beylik Dönemi ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinden şehirde izler bulunmaktadır. Bu izler Konyayı medeniyetler şehri haline getirmektedir. Şehirdeki önemli tarihi ve turistik yerleri yazımızın devamında görebileceksiniz.

Konya

Topraklarında yeşeren her medeniyetin ruhundan derin izler taşır bu şehir. Emek emek bir uyğarlığı büyütmüştür bereket yüklü başaklar. Aşık gönüllerden uzanan sanatkar ellerde yoğrulmuştur bozkırın çatlamış toprakları. Her köşesi ilmik ilmik sevgi ve hoşgörü ile örülmüştür diyarı mevlana. Ap ayrı kültürlerin hoş sedası kaplar sokaklarını adım adım. Her gün yeni bir güneş doğar Alaaddin tepesinde, burası konya kültürümüzün ve tarihimizin ebedi başkenti Konya.

Geçmişten geleceğe uzanan bir ihtişam öyküsüdür Konyada yankılanan, çatalhöyükten yükselen rahiya, Hititlerden Friglere Kimmerlerden Lidyalılara Perslere Büyük İskenderden Selçuklulara ve Osmanlıya kadar her insanın kalbinde derin izler bırakan medeniyetin hoş sedasını yayar. Cadde cadde sokak sokak bu hazzı hissedebilirsiniz. Romanın doğuda parlayan şehri olan ikonya, günümüzdeki adıyla Konya olmuştur.

Kısa zamanda hristiyan azizlerinin sığınağı, barnaban havarilerinin uğrak yeri olmuştur Konya. Geçmişte Romanın doğusunda güvenli bir şehir, sığınma yeri olmuştur. Orta asyadan çıkış anadolunun bereket dolu topraklarında dünyanın en mükemmel medeniyetlerini kuran Türkler, Konyanın tarihinde bembeyaz bir sayfa açarlar. Anadolu selçukluları zulüm altında inleyen dünyanın en güvenilir beldesini Konyada imar ederler, sevgiyle, umutla ve azimle...

Tarihinin hiç bir döneminde bu kadar rahat bir şehir olmamıştır Konya, camileri, kliseleri, kervansarayları, hanları ve hamamlarıyla ortaçağın en mamur ve gelişmiş bir başkentidir. İlahi dinlerin yıllarca mekan bulduğu bu belde, mazlumların kimsesizlerin sığındığı bir gönül kentidir artık. O günlerden bu günlere sevginin ve merhametin en büyük mümessillerinden Mevlana Celaleddin Rumi'nin çağrısı yayılır, Konyadan tüm dünyaya... Mevlana'nın tüm dünyayı saran, dinle aşkı ayrılmaz bir ikili aşk ve muhabbeti ise imanın bir ikilisi gören anlayışı Osmanlıda da yankı bulur asırlar boyu.

Cumhuriyet dönemi ile hızla büyüyen Konya, tarihten getirmiş olduğu kültürel mirasla bugün bir açık hava müzesi, gelişen sanayisi ve modern görünümü ile bir dünya şehri olarak önemli bir merkez olma ünvanını korumaktadır. Yani çatalhöyükten başlayan bu macera, hala göz kamaştırmaya devam etmektedir. Kendine özgü tarzıyla bir model oluşturan Konya, Türkiye'nin en modern şehirlerinden birisi, bilinçli ve akılcı bir şekilde oluşturulan imar planları sonucu, Konya modern şehirlere örnek olacak bir tarzda gelişmektedir. Konya dünyada bir çok ülkenin sahip olamadığı geniş toprakları üzerinde binlerce yıllık geçmişinde yaşamış medeniyetlerin hoş sedasını günümüz hayatıyla bütünleştirmekte ve belki de bu yönüyle insanı bir daha bırakmayacakmış gibi tutan manevi havasını bugünde barındırmaktadır.

Konya tarihin her döneminde bilime olan ilgisi ve yetiştirdiği bilim adamlarının kalitesiyle bilinmektedir. Medeniyetimize damgasını vuran, Mevlana'dan Yunus Emre'ye Konevi'den Hoca Nasreddin'e büyük düşünürler bu toprakların bilgeliğinin birer sembolü olmuşlardır. Konya bugünde Türkiye'nin dört büyük üniversitesinden biri olan Selçuk üniversitesi ile bilim dünyasındaki müstesna yerini korumaktadır.

Konya denilince hep akla tarıma yönelik ekonomik bir yapılanma gelir. Oysa Konya bir tarım şehri olmasının yanında önemli ölçüde sanayi kuruluşlarını içerisinde bulunduran bir şehirdir. Hemen herkes bilir ki Konya uçsuz bucaksız arazileri ile Türkiye'nin tahıl ambarıdır. Her geçen gün Konya, sanayi alanında başarılar elde ederek büyümeye devam etse de, o her zaman tarım şehri olmaya devam edecektir.

Konya Selçuklu medeniyetinin ilim ve sanatta zirvede olduğu günlerden bugüne sanatkarların uğrak yerlerinden biri haline gelmiştir. Öyle ki, el sanatlarının çeşitli dallarında yetişmiş bir çok sanatçı Konya'ya gelerek bu sanat şehrinin gizemli atmosferinde eserler vermişlerdir. Halı, kilim, kumaş gibi dokumacılık, keçecilik gibi imalat, kitap sanatları, metal, ahşap, taş, mermer, cam, seramik, çini işçiliği gibi el sanatlarının en güzel örneklerini barındıran konyanın tarihi zenginliği sanatkar ellerde yoğrularak bugünlere kadar gelmiştir. Anadolu sanatlarına Konya ekolüyle damgasını vuran Konyanın tarih kokan sokaklarında alınlarında azmin terini, gözlerinde sanatın zenginliğini ellerinde hünlerin kalemini tutan bir çok sanatkara rastlamanız mümkün.

Konya mutfağı selçuklulara kadar uzanan uzunca bir geçmişe ve dünyaca şöhret bulan bol çeşite ve lezzete sahiptir. Konya mutfağa geçmişten bu yana etli, yağlı, hamurişi ve tatlı geleneğine bağlı bol çeşite önem veren süt ayran ve peyniri sofrasından eksik etmeyen bir anlayışta ve dünyaca ünlü etli ekmeği ve fırın kebabıyla damağınızda unutamayacağınız tatlar bırakmaya devam ediyor. 13.yy'dan günümüze koyduğu kurallarla klasik özellikler taşıyan hatta klasik Türk mutfağının dayandığı ana köklerden birini oluşturan Konya mutfağı bu nedenle Türk halk mutfağında önemli bir yere sahiptir.

Konyanın insanlığa sunduklarından bahsederken, anadolunun ortasında bulunan bu önemli şehrin doğal güzelliklerine kayıtsız kalmak mümkün değil. Bozkırı aşıp konyaya gelenler burada kendilerini bekleyen yem yeşil bir şehrin varlığına ilk önce inanamasalarda, Konya her zaman ki gibi misafirlerini şaşırtmaya devam ediyor. Gerçektende Konya doğal güzellikleri ve ihtişamıyla bugünde güzelliklerini muhafaza eden bir şehir. Dört bir tarafı doğal güzelliklerle dolu bir truzim cenneti, anadolunun doğaya bakan yüzü bozkırın içindeki bu saklı güzellik beyşehirde batan güneşiyle, yer köprüde yankılanan sesiyle, mekenin muhteşem manzarasıyla, tuz gölünün eşsiz görünümü ile ve meramıyla keşfedilmeyi bekliyor.

Dünyanın nazar boncuğu olarak nitelendirilen meke krater gölü ve özellikle doğa ve av truzmi açısından Türkiye'nin önde gelen merkezleri arasında yer alan beyşehir gölüde sıkça görülmek istenen doğal güzellikler arasındadır. Gün batımı turlarının düzenlendiği beyşehir gölü özellikle yaz aylarında çevresini saran ormanlık alan ve anamas dağları ile görülmeye değer bir manzara oluşturuyor. Otuz kadar adanın bulunduğu bu göl özellikle gün batımında görenleri kendine hayran bırakıyor. Konya tüm bu güzellikleri ile doğa turizminin önemli merkezlerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor.

Mevlana Celaleddin Rumi yüz yıllardır tüm dünyayı etkisi altına alan, fikirleriyle insanlığı aydınlatan müstesna bir şahsiyettir. Konyada son bulan yolculuğu büyük gönül adamı Mevlanayı insanlığa armağan etmiştir. Mevlana öğretisiyle Konya, huzur, hoşgörü ve barış kenti halini almıştır. Onun mesnevisi bugün binlerce yüreği aydınlatmakta, dünyanın dört bir tarafında onun insanlığa verdiği mesajlar yankılanmaktadır.

Sosyal hayatımıza zarafeti ve nezaketi yerleştiren bir terbiye sistemiyle tüm insanlığa kucak açan Hz. Pir "Beri gel, daha beri, daha beri" diyerek. Çağrısını Konyadan tüm insanlığa ulaştırmayı başarmış bir gönül insanı olmuştur. Mevlana gibi bir değerle özdeşleştirilen Konya, Sadreddin Konevi, Şems-i Tebrizi, Nasreddin Hoca, Yunus Emre gibi ilim ve irfan mimarlarını bağrında filizlendirmiş, ilim, fikir ve sanatta da seçkin bir kültür merkezi olmuştur. Konya Mevlananın yansıdığı aydınlık ve arınmış ruhların, güzel gören gönüllerin beslendiği bir mekan olarak tarihteki yerini almıştır.

Konya Mevlanasız, Mevlana Konyasız düşünülemez. Her yıl binlerce insanın akın akın ziyaret için geldiği ve ülkemizin inanç truzmi açısından en önemli mekanı Mevlana Dergahından, huzura, barışa ve hoşgörüye olan çağrı yerli yabancı binlerce insanı etkilemektedir. Sema'nın insanı bu alemden alıp başka alemlerde yaptırdığı gezinti, bir kez daha önemli olanın sevgi, hoşgörü ve iyilik olduğunu hatırlatır. Ney'in yanık nağmeleri ve kudüm'ün size kendinizi hatırlatan ritmiyle semazenlerin aşkla çarkı her defasında ayrı bir hazzı sunuyor.

Mevlana türbesinin hemen yanı başında muhteşem bir kültür merkezi bulunuyor. Mevlana Celaleddin Rumi'nin ölümsüz hakikatlarını gelecek kuşaklara taşıyacak bir merkez. Mevlana öğretisinin dünyaya açılan penceresi, Konya Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi. İçerisinde dünyanın en büyük kapalı sema salonu bulunan merkez çeşitli salonlarında yılın her döneminde yapılan kültürel aktivitelerde yaklaşık 300 bin kişiye hizmet vermektedir.

Kendisini aşkla arayanlara, sevgi pınarlarını sonuna kadar Konya, Anadolu'nun durgun ama içten yanan manzarasında saklı neyin inleyen namelerinde karşılıyor sizleri... Ve bir daha bırakmayacakmışcasına bağlıyor kendisine hissettirmeden... Ahmet Hamdi'nin dediği gibi "Bir sıtma gibi yakalıyor O'nu gerçekten tanımak isteyenleri" Ve bozkırın içerisinde gizlenen bu medeniyetler şehri O'nu arayanlara gönülden sesleniyor... "Gel ne olursan ol yine gel..."

Not:Konya'nın ilçeleri hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız aşağıdaki tablodan seçim yapabilir ya da Konya ilçeleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.